2011 yılındaki zemin düzenlemesi sırasında tesadüfen ortaya çıkarılmış bir yapı detaylı araştırılmayı bekliyor.
Ayasofya müzesinin bugünkü girişine yaklaşık 10 metre mesafede, çevresi çitle kapatılmış bir yapı hemen dikkatimizi çeker. Bu yapı hakkında ilk elden bilgiyi o günlerde üstünden açılan bir delikle içeri giren ve çok az kişinin gördüğü yapıyı bizlere aktaran meslektaşımız Doç Dr Haluk Çetinkaya’nın makalesinde değindiği bu yapı 16. yy bir Osmanlı Çukur Çeşmesi.
3 metre derinliğindeki bu çeşme büyük ihtimalle bir rampayla inilen ve çevreye su sağlayan Kanuni dönemi çeşmelerinden biri. Bugün bilinen 13 çukur çeşmeden biri.
Çeşitli kaynaklarda aynı dönemde yapılan kırk çeşmeden de bahsedilir. Buna en iyi örneklerden biri halen Türk İslam eserleri müzesi bitişiğindeki çukur çeşmedir. Sultanahmet Caminin yapılışında çıkan molozlarla toprak altında kalmıştır.
Ayasofya önündeki çeşmenin de aynı döneme rastlaması ve kullanılan malzemenin benzerliği önemli bir kanıt oluşturuyor.
Ayrıca yine Ayasofya’nın güney doğu yönündeki bugünkü Four Season hotelinin bahçesinde ortaya çıkarılan Ayasofya maskemi (su dağıtımı için kullanılan yapı) ile bağlantılı olduğu düşünülmektedir.
Ayasofya önündeki çukur Çeşme batı yönündeki 5 ve diğer yönlerdeki 2 adet bölümüyle dönemin özelliklerini yansıtmaktadır. Adı geçen çeşmede od taşı ve devşirme malzeme kullanılmıştır. Bilhassa Çeşme aynalarında kullanılan mermerler 1166 yılındaki konsül kararlarının yazıldığı levha ile benzerlik taşımaktadır. Bu levha bugün Ayasofya’nın dış narteksinde görülebilir. Bu levhanın Sultan Süleyman’ın kabrinde kullanıldığını bildiğimiz için tarihleme konusunda bize bazı ipuçları vermektedir.
Bu çeşme ve bunun bağlı olduğu sistem daha sonra Terkos su içme sisteminin devreye girmesiyle kullanımdan çıkmış olduğu tahmin ediliyor.
Çukur Çeşmenin ne zaman kazılıp, turizme kazandırılacağı şimdilik belli değil.
Ayasofya önündeki bilinmeyen yapı

Related tags :
Comment here
You must be logged in to post a comment.